Yetişmesi gereken bir iş, uzun süredir çalıştığınız bir sınav, pandemi gibi sağlığı tehdit edici bir durumun olması, para, çocuklar ve aileyle ilgili sorunlar birçok insanı kaygılandırabilir. Bu tür kaygı hafif ve baş edilebilir düzeyde olup; günlük sorunlarla baş edebilmemiz için hazırlıklı olmamızı, bir tehlike durumunda da hızlı karar verip kurtulmamızı sağlar.
Herşeyin fazlası nasıl zarar veriyorsa kaygının da fazlası hayatımızı olumsuz etkilemeye başlar. Kişi durumla uygunsuz olarak endişelerinin aşırı olduğunun farkındadır, ancak endişelenmelerini denetleyemez ve bir türlü sakinleşemez. Bu kaygılara bazen yorgunluk, başağrısı , yutma güçlüğü, titreme , terleme, tahammülsüzlük, bulantı, sersemlik, sıcak basması gibi bedensel yakınmalar da eşlik edebilir.
Çevremizdekiler “çok evhamlısın” demeye başladıysa, sürekli, aşırı ve durumla uygun olmayan bir endişe durumu söz konusu ise; bu durum günlük yaşamımızı ve işlevselliğimizi olumsuz yönde etkiliyorsa yaygın anksiyete bozukluğunun varlığından sözedebiliriz. Bu endişe hali en az altı ay boyunca hemen hergün vardır ve günün büyük bir kısmı boyunca devam eder.
Yaygın anksiyete bozukluğu tedavi edilebilir bir hastalıktır.
Tedavide psikoterapi ya da ilaç tedavisinin birinin ya da birlikte uygulanmasının etkin olduğu gösterilmiştir. Tedavinin ilk aşaması yoğun yaşanan kaygı halinin giderilmeye çalışılmasıdır. Bu süreçte ilaç tedavisi uygulanması tedavide önemli bir yere sahiptir.